Online-Bilgi Yardımı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Online-Bilgi Yardımı

Online-Bilgi | Uzun Soluklu Paylaşım
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ******'ün Beslenme Alışkanlığı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Teorim
Forum Admin
Teorim


Mesaj Sayısı : 540
Kayıt tarihi : 02/04/10
Nerden : Türkiye

Atatürk'ün Beslenme Alışkanlığı Empty
MesajKonu: ******'ün Beslenme Alışkanlığı   Atatürk'ün Beslenme Alışkanlığı Icon_minitimeC.tesi Mayıs 22, 2010 8:03 pm

******'ün Beslenme Alışkanlığı (Yediği Ve Sevdiği
Yemekler)


Prof. Dr.Mahmut Tezcan

******'ün siyasal yönleri şimdiye değin yeterince incelenmiştir. O'nun
getirdiği Cumhuriyet rejimi, demokrasi anlayışı, devlet yapısı ve
siyasal düşünceleri ele alınmış ve literatürde yer almıştır. Bir devlet
adamı olarak devlet yönetimi siyasal literatürde yer almıştır. Bir
devlet adamı olarak devlet yönetimi siyasal literatürümüzde
incelenmiştir. Fakat O'nun bir siyasal önder olarak insancıl yönleri,
günlük yaşamı, alışkanlıkları, hoşlandığı, hoşlanmadığı kültürel ögeler,
değer yargıları, aile yaşantısı yeterince ele alınıp incelenmiş
değildir.Bu bildirimizde onun günlük yaşantısının sadece bir kesitini
oluşturan yemek yeme alışkanlıkları üzerinde duracağız.

O'nun yemek kültürünü iki açıdan ele almak olanaklıdır.
I. O'nun Sofrası.
II. Yediği ve sevdiği yemekler.

I. ******'ün SofrasıTarihin ilk çağlarından bu yana devlet
başkanlarının çeşitli mesleklerden kişilerle sofrada oturup tartışma
geleneği yarattığını biliriz. Eski Yunan'da ünlü filozof Eflatun,
öğrencileriyle tarihe “Diyaloglar” diye geçen tartışmalarını
“Akademia”da yapardı. Burası, Atina'da bir felsefe okulu durumuna
getirdiği evinin bahçesi idi. Eflatun'da tıpkı hocası Sokrates gibi
burada öğrencileriyle günün sorunlarını aklın ve bilimin ışığında
tartışırdı. Böylece gerçeklere, iyiye, güzele, doğruya varmanın yolları
aranırdı.İşte ******'ün sofrası da bu nitelikte bir sofra idi.Yakup
Kadri Karaosmanoğlu bir yazısında şöyle der: “******'ün sofrasından
hepimizin ruhunda ve dimağında nice derin, tatlı ve ibret verici anılar,
yaşama ve insanlığa dair, nice değerli dersler kalmıştır.”******'ün
sofradaki sözleri, felsefesi, yol göstericiliği, fıkraları, vecizeleri
gerçekten bir hazine idi. Bu sofrada esen hava sevgi, vefa ve
arkadaşlıktı. Burada ilim, sanat, kültür, nesnel görüşler, gerçeklikler,
idealler yer alırdı. Ülke sorunları, geleceği, çözüm biçimleri
aranırdı. Gönül sohbet ister, kahve bahane şiirinde olduğu gibi, M.Kemal
için de amaç, tartışmalardı, iyiyi doğruyu bulmaktı. Akıla yol açmaktı.
Sofra ve içki ise bir araçtı. Gece yemekleri bazen müzikli oluyor,
çeşitli sanatçılar konser veriyordu.Karatahta, tebeşir, silgi ve
kütüphaneden gelen kitaplar, sofranın bir parçası idi.

II. Beslenme Alışkanlıkları ve Sevdiği Yemekler******, boğazına düşkün,
çok yiyen bir insan değildi. Kendisi bir konuşmasında ziyafetlerde çok
yemek yenmesini tasarrufa aykırı bulduğunu ve sağlığa zararlı olduğunu
söylemiştir.
Sabah kahvaltısında; çay, kahve içiyor, fazla bir şey yemiyordu. Soğuk
ayranla, bir dilim ekmek yerdi. Bazen bir kâse yoğurt yer, sonra sütlü
kahve içerdi.
Öğle yemeği: Bir iki dilim ekmek yerdi. Etsiz kuru fasulye, pilav çok
sevdiği yemekti. Kuru fasulyeye, “yağlı fasulye” derdi. Ayran ve
limonata içiyordu. İki dilim ekmeği ayrana batırarak yiyordu. Yoğurt da
ayrıca yiyordu. “Kuru fasulyeye okulda alıştım” demiştir. Kışla yemeği,
askerî yemek sayılmıştır kuru fasulye. İkindi üzeri ekmeksiz bir bardak
ayran içerdi.Sofradan genellikle doymuş olarak değil, aç kalkarmış.
Akşam yemeği: Akşam yemeğinin ayrı bir önemi var. Konuklarıyla birlikte
yiyordu. Devlet görevi akşam yemeklerinde devam ediyordu.Omlet
seviyormuş, özellikle gece geç saatlerde acıkınca peynirli omlet yermiş.
Sahanda yumurta da severmiş. Etli taze bamya de sevdiği yemeklerden.
Karnıyarık da severmiş. Onu pilav karıştırarak yermiş. Haşlanmış
kuşkonmaz da sevdiği bir yemek. Enginarı hiç yememiş. İstediği halde hiç
yiyememiş. Hastayken enginar yemek istemiş. Hatay'dan ısmarlamışlar.
Fakat kendisi komaya girmiş ve yiyememiş. Arasıra fava denilen
zeytinyağlı, limonlu bakla ezmesinden istediği olurdu. Tatlılarla arası
pek iyi değilmiş. Ama gül reçeli severmiş. Kahveyi orta şekerli içermiş.
10-15 fincan içermiş. Hergün 40-50 sigara içermiş. Meyvalardan kavun
seviyormuş. Kavrulmuş, tuzlu leblebi, fıstık da sevdiği yiyeceklerden.
Soğan, sarımsak, pastırma gibi kokulu yiyecekleri sevmiyormuş.
İçkilerden rakı ve bira içiyordu. Sofrasında çeşit bol değilmiş. Köşkte
hazırlanan yemekleri yiyordu. Sarhoşluktan hiç hoşlanmadığı
söylenmektedir.Çocukluğunda annesinin yaptığı Selanik'in ıspanaklı
böreğini çok severmiş.Seyahatlerinde gittiği yerlerde kendisine ikram
edilen yörenin yemeklerini zevkle yermiş. Ama bunlar O'nun sürekli
yediği yiyecekler değildi.Kırşehir'de çorba, hindili pirinç pilavı, su
böreği, karışık turşu ve meyva ikramları ile karşılaşmıştır. Kırşehir'in
su böreğini çok beğenmiş.Kaman'da sahanda yumurta, yoğurt, balbaşı,
pekmez ve meyva yemiş. Kızarmış tavuk, bulgur pilavı da orada ikram
edilen yemekler arasındadır. Kaman'da ikram edilen yoğurt ve pekmez
karışımı bir tatlı olan balbaşı pekmez dürüm ya da sokum biçiminde yufka
ekmekle yenir ki ****** bu yiyeceği de sevmiş.Adana'da severek yediği
yemekler şunlardı: Bamya dolması, patlıcan hünkâr beğendi, güveç, sini
köftesi, domatesli pirinç pilavı, hanım göbeği tatlısı. Tarsus'ta
baklava yemiş ve ayran içmiş. Ayrıca çok miktarda marul yemiş.Siroza
yakalanıp halsiz düştüğü günlerde tatlı yemesi gerektiğinde Yanya
tatlısı ve irmik helvası çok hoşuna gitmişti.Konya'da kendisine sedirler
saç böreği ve Höşmerim denen kaymaklı tatlı ikram edilmiş ve ****** bu
özel yiyeceklerden memnun kalmıştı. Özellikle belediye başkanının
evinde hanımı bu yemekleri O'na ikram etmiştir.Sonuç******'ün yemek ve
kültür konusundaki yaşamını günümüz açısından değerlendirecek olursak şu
hususlara değinebiliriz:Sofrada uzun süre oturmak geleneğini ******'te
görmekteyiz. Bugün çağdaş ülkelerde insanlar, sofralarda uzun zaman
oturmaktadırlar. Tartışırlar, eğlenirler, iş hallederler. ****** de
öyle yapmıştır. Sofrayı O, ülke sorunlarını çözümlemede bir araç olarak
kullanmıştır.O'da bir Türk insanı olarak geleneksel Türk yemeklerini
sevmekte idi. Kuru fasulye ve pilav örneğinde olduğu gibi. Bugün hepimiz
bu yemeği severiz. Askerde de çok pişirilir bu millî yemek. Bazı
kimseler askerde bu yemeği çok yedikleri için askerlik dönüşünde artık
yemezler. Bıkmışlardır çünkü. Demek ki ****** bıkmamış.Yemekleri fazla
yememekle bu günkü çağdaş anlayışı sürdürmüştür. Sağlıklı beslenmenin
koşullarından olan az yemek, ******'ün de beslenme politikası olmuştur.
Onun sofrasında bol çeşit olmaması da bu hususu kanıtlar.Geleneksel
Türk içkisi olarak O'da rakıyı seviyor ve leblebi, kavun gibi mezeler
yiyor. Bunlar da O'nun geleneksel yanlarından birisini oluşturuyor.
Beslenmesinde Türk zevkinin egemen olduğunu görüyoruz. Türk mutfağının
yemekleri, mezeleri, tatlıları, içecekleri ve meyveleriyle besleniyordu.
Avrupa mutfağının yiyecekleriyle beslenmemiştir.O'nun döneminde devlet
görevlilerinin sofralarında et yemeği hemen hemen yoktu. Kebaplar, yağlı
ağır yemekler yemiyordu. Bazen tavuk ya da hindi yeniyordu. Anadolu'da
halk eti Kurban Bayramında görebiliyordu. Ülke yoksul durumda idi.
Halkının et yemediğini ****** çok iyi biliyordu. Kendi sofrasında da
bazen etli yemek oluyordu. O'nun ülkenin bu yoksul durumunu göze
aldığını ve bu nedenle de et yemediği söylenebilir. Yemek sofrasında ve
sevdiği yemeklerde daha çok sebze ağırlıklı yemekler dikkati
çekiyor.Yemeklerdeki gelenekselliği sürdürmesi, O'nun geleneksel Türk
kültüründen kopmayışının bir kanıtıdır. Fakat O, her konuda
çağdaşlaşmayı amaç edinmişti. Ama bunu yaparken çağdaşlık ve
geleneksellik sentezi içinde, ulusal kimliğin korunarak çağdaşlığın
gerçekleştirilmesini istemesi, O'nun çağdaş bir devlet adamı oluşunun en
güzel göstergesidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
******'ün Beslenme Alışkanlığı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ******’ün Beslenme Alışkanlığı (Yediği ve Sevdiği Yemekler)
» ******ün Tabutunun Açıldığı Gün
» ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ
» ******ün Amerikaya Seslenişi | Orjinal Video
» AtatÜrkÜn dİnİ hayati neden saklaniyor?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Online-Bilgi Yardımı :: Kültür - Sanat - Tarih - Biyografi - Şiir :: ****** Köşesi-
Buraya geçin: