Online-Bilgi Yardımı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Online-Bilgi Yardımı

Online-Bilgi | Uzun Soluklu Paylaşım
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Basit - Türemiş - Bileşik Sözcük

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Teorim
Forum Admin
Teorim


Mesaj Sayısı : 540
Kayıt tarihi : 02/04/10
Nerden : Türkiye

Basit - Türemiş - Bileşik Sözcük Empty
MesajKonu: Basit - Türemiş - Bileşik Sözcük   Basit - Türemiş - Bileşik Sözcük Icon_minitimeÇarş. Mayıs 19, 2010 3:10 pm

Basit - Türemiş - Bileşik Sözcük Nedir

SÖZCÜĞÜN YAPISI
Sözcüğün
yapısını üç grupta inceleyebiliriz: Basit sözcük, türemiş sözcük,
bileşik sözcük.
Şimdi bunları ayrıntılarıyla görelim.
1. Basit
Sözcük
Yapım eki almayan sözcüklerdir. Bu tür sözcükler çekim eki
almış olabilir. Yapım eki almadıklarından bunlar daima kök halinde
bulunur.
“Her tarafı bembeyaz karlar örtmüştü.” cümlesindeki bütün
sözcükler basittir.
2. Türemiş Sözcük
Yapım eki alan sözcüklerdir.
Türemiş sözcükler cümledeki görevlerine göre belli türleri karşılar.
Böylece sözcük hem yapı hem görevce adlandırılır; yani türemiş isim,
türemiş sıfat, türemiş fiil.noktanoktanokta gibi.
“Bu köşeye bir
kitaplık kurmak lazım.”
“Bana bir silgi verebilir misin?”
“Sınıfımızın
başkanı çok dalgın biriydi.”
“O her zaman büyük düşünürdü.”
“Yolda
çok hızlı yürürdü.”
“O her zaman yanında çalışanları gözetirdi.”
“Çocuklar
asla sevgisiz yaşayamaz.”
“Çok acıktım, haydi yemeğe gidelim.”
cümlelerindeki
altı çizili sözcükler türemiştir.
cümlesinde altı çizili sözcük,
“aç” ismine”-ık” isimden fiil yapma eki getirilerek türetilmiştir. Buna
türemiş fiil diyoruz.
“Yaprakların hışırtısı, kuşların cıvıltısına
karışmış, tatlı bir musıki oluşturmuştu.”
cümlesinde altı çizili
sözcükler “hışır”, “cıvıl” yansıma sözcüklerine “-tı” eki getirilerek
yapılmıştır ve yansımadan türeyen isim oluşturulmuştur.
* * *
Bazı
pekiştirmeli sözcüklerde sözcüğün başına bir hece eklendiği görülür.
“Etraf
bembeyaz olmuş, göz kamaştırıyordu.”
cümlesinde altı çizili sözcük
incelendiğinde “beyaz” sözcüğünün ilk hecesinden oluşturulmuş “bem”
hecesinin sözcüğün başına geldiğini görüyoruz. Bu bir ek olmadığından
sözcük yapım eki almamıştır; yani basittir.
Diğer taraftan, Türkçe
sondan çekimli bir dildir, ekler daima sözcüğün sonuna eklenir.
Bir
sözcük sadece kökten türetilmez; gövdelerden de türetilebilir.
“Şuralarda
bir gözlükçü vardı eskiden.”
cümlesinde altı çizili sözcük “göz”
isminden “gözlük”, “gözlük” isminden “gözlükçü” olmuştur. Görüldüğü gibi
“-lük” eki sözcüğün köküne, “-çü” eki gövdesine eklenmiştir. Elbette
sözcük yine türemiş bir isimdir.
3. Bileşik Sözcük
İki farklı
sözcüğün bir araya gelerek kendi anlamlarından az çok farklı bir anlam
oluşturacak biçimde kaynaşmasıyla oluşan sözcüklerdir.
Bileşik
sözcükler değişik şekillerde oluşur. Kimileri isim tamlamalarının,
kimileri sıfat tamlamalarının, kimileri cümle özelliği gösteren söz
öbeklerinin kaynaşmaları sonucunda oluşmuştur.
Bu kaynaşma sırasında
sözcüklerin her ikisi anlamını kaybedebilir.
“Bahçeden çok güzel
hanımeli kokusu geliyordu.”
Sözcüklerden sadece biri anlamını
kaybetmiş olabilir.
“Yeryüzü yemyeşil olmuştu yine.”
Sözcüklerden
hiçbiri anlamını tam olarak kaybetmemiş olabilir.
“Bu kış yeni bir
ayakkabı almam gerek.”
* * *
Bileşik sözcükler yapılışlarına göre
değişik özellikler gösterir. Bunları şu şekilde gruplandırabiliriz.
a.
İsim Tamlaması Yoluyla
“Komşunun çocuğu kuşpalazına yakalanmış.”
“Onlar
düğünden sonra balayına gidecekler.”
“Üzerinde camgöbeği renginde
bir kazak vardı.”
“Bahçenin bir köşesine aslanağzı ekmişlerdi.”
cümlelerinde
altı çizili bileşik sözcükler isim tamlaması yoluyla oluşmuştur.
Sözcükleri ayrı düşündüğümüzde bu, açık olarak anlaşılır.
Bazen bu
yolla oluşan isimlerin - özellikle yer isimleri - sonunda iyelik ekinin
düştüğü görülür.
“Edirnekapısı -> Edirnekapı”
“Kadıköyü ->
Kadıköy”
sözcüklerinde altı çizili eklerin düştüğünü görüyoruz.
b.
Sıfat Tamlaması Yoluyla
“O ne açıkgöz adamdır bilsen.”
“Buradan
Acıgöl’e gidebilir miyiz?”
“Buralarda eskiden çok sivrisinek olurdu.”
“Bu
mevsim tam karatavuk avlama mevsimidir.”
cümlelerinde altı çizili
bileşik sözcükler sıfat tamlamalarının kalıplaşmasıyla oluşmuştur.
c.
İyelik Ekinin Kaynaştırması Yoluyla
“Burası bağrıyanık insanların
diyarıdır.”
“Çocukları fazla başıboş bırakmamalıyız.”
“O sütübozuk
adama güvenir miyim hiç?”
cümlelerindeki altı çizili sözcüklerde,
birinci sözcük isim, ikinci sözcük sıfat özelliği gösteriyor ve isim
olan sözcük iyelik eki almıştır.
d. İki Çekimli Fiilin Kaynaşması
Yoluyla
“Odaya yeni bir çekyat alalım.”
“Bu denizlerde gelgit
olayı pek görülmez.”
“Ekinler biçerdöverlerle biçilip ambarlara
doldurulurdu.”
“Onunla uyurgezer diye dalga geçerlerdi.”
cümlelerinde
her iki sözcük de çekimlidir. Birleşerek kendi anlamlarından farklı bir
anlam ifade etmişler, ya da tür değişikliğine uğrayıp ad ve sıfat
görevinde sözcükler oluşturmuşlardır.
e. Bir İsimle Bir Çekimli
Fiilin Kaynaşması Yoluyla
“Onun gibi mirasyedi birinden, başka ne
beklenir.”
“Yeni bir ateşkes imzalanacakmış.”
“Bu lokantada
imambayıldı güzel yapılır.”
cümlelerinde altı çizili sözcüklerin
birincisi isim, ikincisi çekimli bir fiildir. Sözcükleri gerçek
anlamlarında düşündüğümüzde bunların bir cümle özelliği gösterdiğini
söyleyebiliriz.
f. İsim ve Fiilimsinin Kaynaşması Yoluyla
“Bu
bölgede günebakan yetişmiyormuş.”
“Ahmet karakaçanın sırtına binmiş
gidiyordu.”
“Böyle oyunbozanlık edersen seninle geçinemeyiz.”
“Bu
limana bir dalgakıran yapmak lazım.”
“Onun gibi çöpçatan birini
görmedim, doğrusu.”
cümlelerinde birincisi isim soylu sözcük,
ikincisi sıfat-fiil olan bu sözcüklerden bir bileşik sözcük meydana
gelmiştir.
Bunlardan başka yollarla da bileşik sözcük
oluşturulabilir. Önemli olan iki ayrı sözcüğün kaynaştığını
anlayabilmektir.
Bileşik sözcüklerin kimileri oluşurken ses kaybı
olabilir.
“Pazartesi günü size geleceğim.”
cümlesindeki sözcüğün
oluşmasına bakalım.
Pazar - ertesi -> Pazartesi
Görüldüğü gibi
“er” hecesi düşmüştür.
Bazı bileşik sözcüklerin oluşumunda ise iki
ayrı sözcüğün varlığı bile hissedilemez.
sütlü aş -> sütlaç
ne
asıl -> nasıl
bu öyle -> böyle
Bu sözcüklerin artık iki ayrı
sözcükten oluştuğunu düşünemiyoruz bile.

Ses ya da seslerden oluşmuş, cümle kurmaya yara­yan en küçük dil
birimine 'sözcük' denir. Sözcüklerin bir bölümünün tek başlarına
anlamları yoktur; cümlede di­ğer sözcükler rasında anlam ilişkisi
kurarak anlam kaza­nır­lar. Bu tür sözcüklere görevli sözcükler denir.

Türkçede
sözcüğün yapısını kök, aldığı ekler, bir­leşme belirler. Cümlede,
sözcükler arasında anlam bağ­lantısı eklerle sağlanır.



EKLER

Yeni
sözcükler türeten, cümlede sözcüklere işlev ka­zandıran parçacıklardır.
Tek başlarına anlamları yoktur.

Görevlerine göre ekler iki
bölümde incelenir:



ÇEKİM EKLERİ

Sözcüklerin
anlamlarını, türlerini değiştirmeyen, ek­lendikleri sözcüklerin
cümledeki görev­lerini belirleyen eklerdir.

Başlıcaları
şunlardır:

1. Ad durum ekleri

yol–a'
yönelme'

yol–da 'bulundurma'

yol–dan
'ayrılma'

yol–u 'belirtme–yükleme'

2.
İyelik ekleri:

kalem – (i)m çakı–m


kalem – (i)n çakı–n

kalem – i
çakı–sı



kalem – (i) miz çakı –
mız

kalem – (i) niz çakı – nız


kelem – leri çakı – ları



3. Kip ekleri
:

–di, –miş, –yor, –ecek, –r, –se, –meli, –e



4.
Kişi ekleri :

I
II

gel – di – m gel – miş – im


gel – di – n gel – miş – sin


gel – di gel – miş



gel –
di – k gel – miş – iz

gel – di – niz
gel – miş – siniz

gel – di – ler gel – miş –
ler

III IV


gel – e – y – im

gel – e – sin
gel

gel – e gel – sin




gel – e – lim gel – in

gel
– e – siniz gel – sin – ler

gel – e –
ler



5. Çoğul eki : Çoğul eki '–ler' dir.

6.
Tamlayan, tamlanan ekleri:

Tamlayan eki '–in',
'–nin' dir.

Tamlanan eki '–i', '–si' dir.


Ali – nin kardeş – i

Ev – in
kapı – sı

7. Soru eki : 'mi' dir.


Geldi mi?

Güzel mi?

8.
Ekeylem : '–im, – sin, – dir, – 'iz, – siniz,


dirler' eklerinden oluşur.

güzel – im


güzel – sin

güzel – dir




güzel – iz

güzel – siniz

güzel –
dirler



BASİT SÖZCÜKLER

Yapım eki almamış,
birleşmemiş sözcüklerdir. Bun­lara yalın, yalınç, kök sözcükler de
denir.

Çoğunluğu tek hecelidir: göz, kaş, ay, yıl ... gibi.

İki
heceden oluşmuş kök sözcükler de vardır: gövde, ağaç, deniz...

Üç
heceli kök sözcükler azdır: pencere, karınca, de­ğirmen, bacanak...

Sözcüğün
yapım eki almamış biçimine 'kök' denir. Kök daha küçük anlamlı
parçalara ayrılmaz.

Üç bölümde incelenirler:

Ad kökleri :
çiçek, kelebek, ağaç, kanat...

Eylem kökleri : bil, oku, çağır,
koş...

Ortak kökleri : savaş 'savaşmak', barış 'barışmak', kuru,
'kurumak'...



TÜREMİŞ SÖZCÜKLER

Yapım eki almış
sözcüklerdir :

göz göz – lük – çü – lük

göz göz – le


gez gez – i

koş koş – uş –

Yapım eki almış
sözcüğe 'gövde' denir.

Bir sözcüğün addan mı, eylemden mi
türediğini an­lamak için yapım ekleri atılır, kalan bölüme '–mek, – mak'
eki getirilir. Sözcük, bu eki alıyorsa eylem, almı­yorsa ad kökenlidir.

koş–u
'eylemden ad'

yaş–a–ntı 'addan eylem, eylemden ad'

YAPIM
EKLERİ

Yeni anlamda sözcükler oluşturan, kimi zaman söz­cüğün
türünü değiştiren eklerdir. Türemiş sözcüğün tü­rediği kök, gövdeyle
anlam ilişkisi kaybol­maz.

Yapım ekleri dört bölümde incelenir:


I– Addan ad türeten ekler

II– Addan eylem türeten
ekler.

III– Eylemden ad türeten ekler.

IV–
Eylemden eylem türeten ekler.

BİLEŞİK SÖZCÜKLER

İki ya da
daha fazla sözcüğün birleşerek oluşturduğu yeni anlamlı sözcüklerdir.

Üç
yolla oluşturulur:

1– Anlam kayması:

– Her iki sözcük
de gerçek anlamını yitirir: kuş­konmaz, aslanağzı, atlıkarınca,
kuşpalazı...

– İlk sözcük anlamını yitirir : ateşböceği,
anakapı, başyazar, kuşüzümü...

– İkinci sözcük gerçek anlamını
yitirir: doğumevi, yerkabuğu, aşçıbaşı, ayakkabı...

2– Ses
kaynaşması:

Birinci, ikinci sözcükte ses düşmesi biçiminde
görü­lür:

kahve + altı 'kahvaltı'

cuma + ertesi
'cumartesi'

ne + için 'niçin'

3– Sözcük türü kayması:

Ad
soylu bileşikler oluşturan bir tür kaymadır:

kaptıkaçtı

dedikodu

uyurgezer

vurdumduymaz

Bileşik
sözcükler biçimce şöyle ayrımlanır:

– Belirtisiz ad tamlaması
olurlar:

yüzbaşı, buzdolabı, havagazı, semizotu...


İki yalın addan oluşurlar:

Akdeniz, Hasankale, anayasa,
babaanne...

– Sıfat tamlaması olurlar:

büyükbaba,
karayol, bozkır, ilkbahar...

– Bir ad, bir eylemden
oluşurlar:

kuşkonmaz, imambayıldı, külbastı,
serdengeçti....

– Bir adla bir eylemsiden oluşurlar:


günebakan, ağaçkakan, oyunbozan...

– İki çekimli eylem
kaynaşır:

kaptıkaçtı, dedikodu, uyurgezer, gelgit...


Yansımalar kaynaşır:

zıpzıp, çıtçıt, gırgır...


Bileşik eylemler değişik yollardan oluşur:

gidebilmek,
bakakalmak, yolcu etmek, reddet–

mek, varsaymak...

NOT:


Sözcükler biçimce basit, türemiş, bileşik olarak üçe ayrılır.


Bir kökten sayısız sözcük türetebilir, türetmeye kökler kaynaklık
eder.

– Bir kökten değişik türlerde sözcük türetilebilir.


Türeyen sözcükle kök arasında bir anlam ilişkisi bulunur.


Kökten, gövdeden de yeni sözcükler türetilebilir.

– Bileşik
sözcüklerin arasına başka sözcük girmez.

– Edatlardan,
bağlaçlardan sözcük türemez.

– Çekim eki sözcüğün yapısını,
türünü değiştirmez.

göz – lük – çü – ler – den
'türemiş

ad yapım yapım çekim çekim
sözcük'

eki eki eki eki



tut
– ku – ları – n – dan 'türemiş

eylem
yapım çekim çekim sözcük'


eki eki eki



ev –
ler – e 'bas it sözcük'

ad çekim
çekim

eki eki



gel –
ir – ler – miş 'basit sözcük'

eylem çekim
çekim çekim

eki eki eki



ılı
– k bir aydın – lık – la (ile)

eylem
y.e ad y.e

'türemiş'
'türemiş'



yıka – y – ıp

eylem
y.e



'türemiş'



yor
– gun el – leri – n – i

eylem
y.e ad ç.e ç.e

'türemiş'
'basit'
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Basit - Türemiş - Bileşik Sözcük
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Online-Bilgi Yardımı :: Eğitim-Öğretim :: Türkçe-
Buraya geçin: