Online-Bilgi Yardımı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Online-Bilgi Yardımı

Online-Bilgi | Uzun Soluklu Paylaşım
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 BİTKİLERİN GENEL YAPISI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Teorim
Forum Admin
Teorim


Mesaj Sayısı : 540
Kayıt tarihi : 02/04/10
Nerden : Türkiye

BİTKİLERİN GENEL YAPISI Empty
MesajKonu: BİTKİLERİN GENEL YAPISI   BİTKİLERİN GENEL YAPISI Icon_minitimeÇarş. Mayıs 19, 2010 2:29 pm

BİTKİLERİN GENEL YAPISI
Bitkiler şüphesiz ki doğanın en önemli
canlılarıdır. Sahip oldukları fotosentez yapabilme yetenekleriyle tüm
canlılara doğrudan ya da dolaylı olarak hayat verirler. Fotosentez
sonucunda oluşturulan oksijen birçok canlı için gereklidir. Üretilen
besin ise bütün canlıların beslenmesi için gereklidir. Bitkiler aktif
hareket edemeyen canlılardır. Genelde kökleriyle bir yere tutunarak
yaşarlar. Şimdi gelin bitkilerin bazı organlaını yakından tanıyalım.

1-KÖK:
Bitkileri toprağa bağlayan organdır. Ayrıca topraktan su ve mineral
alınımını sağlar. Tohumdan çıkan ilk köke ana kök denir. Ana kökten
çıkan diğer köklere ise yan kökler denir. Köklerin ucunda tüysü yapılar
vardır. Kök yerçekimi yönünde büyür. Kök hücreleri klorofil içermez.
Bitkilerde
bulunan Kök çeşitleri
a)Kazık kök: Bu kök tipinde bir tane ana kök
çok iyi gelişmiştir. Yüksek yapılı ağaçların ve fasulyenin kök yapısı tu
tiptedir
b)Saçak kök: Bir ana kök hakimiyeti yoktur. Köklerin hepsi
beraber gelişir, Soğan ve buğday kökleri örnek verilebilir.
c)
Yumru(Depo) kök: İçerisinde besin depolayan köklerdir. Örneğin turp ve
havuç.
d) Tutunma kökü: Gövdenin duvara yada ağaçlara tutunmasını
sağlayan köklerdir. Tırmanıcı bitkilerde görülür. Sarmaşık örnek olarak
verilebilir.Bu köklerin dışında, hava ve destek kökleri de vardır.Kökün
görevleri:• Bitkinin toprağa tutunmasını sağlar• Topraktan su ve suda
çözünmüş minerallerin alınmasını sağlar• Bazı bitkilerde besin depolar.
2-GÖVDE:
Bitkinin toprak üstünde gelişen,dik durmasını sağlayan,üzerinde
dal,yaprak ve çiçekleri taşıyan kısmıdır. Gövdenin uç kısmında büyüme
noktası bulunur ve buradaki hücrelerin çoğalmasıyla bitki uzar ve büyür.
Gövdenin büyümesi genelde yerçekimine zıt yönlüdür. Gövde çeşitleri
şunlardır:
a)Otsu gövde: İnce ve zayıf kök tipidir. Tek yıllık
bitkilerde bulunur. Örn:buğday,mısır.
b)Odunsu gövde: Çok yıllık
bitkilerin bulunan, sert,dayanıklı gövde tipidir.
c)Sarılıcı gövde:
Duvara veya başka bitkilere sarılarak büyüyen bitkilerin gövdeleri bu
tiptedir. Örn:asma, fasulye.
d)Sürünücü gövde: Toprak üstünde
sürünerek büyüyen bitki gövdesidir. Örn:karpuz
e)Yumru gövde: Besin
depolayan toprakaltı gövdesidir. Örn patates
f)Yassı gövde: Kısalarak
yassılaşan ve yaprakların sık dizilerek gövdeyi örttüğü gövde tipidir.
Örn:soğan,sarımsak,lale,pırasa.
g)Su depolayıcı gövde: kurak ve sıcak
bölgelerde yaşayan, su depolamış etli gövdelerdir. Örn:kaktüsGövdenin
görevleri:• Bitkinin dik durmasını sağlar. Dal, yaprak ve çiçekleri
üzerinde taşır.• Kök ile yapraklar arasında su,mineraller ve besinlerin
taşınmasını sağlar.• Bazı bitkilerde besin, bazılarında su depo eder.
3-YAPRAK:Bitkilerin
fotosentezi en çok yapabilen yeşil kısımlarıdır. Bir yaprakta 3 kısım
vardır. Bunlar: yaprak tabanı, yaprak sapı ve yaprak ayası. Yaprak ayası
fotosentez yüzeyini arttırmak için yassılaşmıştır. Yaprağın yapısında
çok miktarda klorofil ve gözenek bulunur. Su bitkilerinde gözenekler
yaprak yüzeyinde, kurak bölge bitkilerinde ise alttadır. Gözenekler
(stoma), bitkinin gaz alışverişini sağlayan yapılarıdır. Ayrıca bitkiler
bu gözenekler sayesinde tıpkı insanlar gibi terleyerek yüksek
sıcaklıklara karşı kendilerini korurlar. Terleme sayesinde, kökteki
emici tüylerle besin alma işi devam eder. Bitkinin sıcaklığı ayarlanır
ve bazı artık maddeler atılmış olur. Terleme ve gaz alış verişini
sağlayan gözeneklerin yardımıyla yaprak görevlerini başarıyla
gerçekleştirir. Yapraklar fotosentezle besin ve oksijen üretirler,
terleme yaparlar.
YAPRAK ÇEŞİTLERİ Yaprak sapı dallanmamış yapraklara
basit yaprak, yaprak sapının parçalanıp dallara ayrılmasıyla oluşan
yapraklara bileşik yaprak denir. Yaprakların dalda dizilişi, güneş
ışığından en iyi yararlanabilecek şekilde, birbirini örtmeyecek
biçimdedir. Yapraklardaki klorofil sayesinde, güneş ışığının etkisiyle
gerçekleştirilen fotosentezle bitkiler kendi besinlerini üretirler.
Böyle kendi besinini kendisi yapabilen canlılara ototrof (üretici) canlı
denir. İnsanlar ve hayvanlar gibi besinlerini dışarıdan hazır alan
canlılara ise heterotrof (tüketici) canlı denir. Fotosentez (Karbon
özümlemesi), ışık enerjisi ile su ve karbondioksitin birleştirilerek
besin oluşturulması olayıdır. Bitkiler fotosentez sırasında havaya
oksijen verirler.[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

4-ÇİÇEK:Çiçekli
bitkilerde, bitkinin üreme organlarını taşıyan yapısına çiçek denir.
Tam bir çiçek dıştan içe doğru 4 bölümde incelenebilir:
a) Çanak
yaprak: Yeşil renkli, çiçeği dıştan koruyan dış yapraklardır.
b) Taç
yaprak: Renkli, kokulu, gösterişli yapraklardır.böcekleri çiçeğe çekerek
tozlaşmayı sağlarlar.
c) Dişi organ: Genelde tek ve çiçeğin
ortasında,dişicik tepesi,dişicik borusu ve yumurtalıktan oluşur. Dişi
üreme hücreleri yumurtalıkta gelişir. Yumurtalık döllenmeden sonra
meyveyi oluşturur.
d) Erkek organ: Dişi organın çevresinde, sapçık ve
başçıktan oluşan organlardır. Erkek üreme hücreleri olan polenler,
başçıklardaki keselerde oluşurlar.Olgunlaşan polenlerin
böcekler,rüzgar,su yada insan gibi etmenlerle dişi organın tepesine
taşınmasına tozlaşma denir. Polenin içindeki dölleyici çekirdek (sperm),
polen tüpü sayesinde yumurtalığa ulaşır ve yumurtayla birleşir. Buna
döllenme denir. Döllenmiş yumurtaya zigot adı verilir, zigot gelişerek
embriyoyu verir. Embriyo ileride bitkiyi oluşturacak yapıdır. Embriyo ve
onu besleyecek olan besin doku ve tohum içinde bulunur. Yani tohum
embriyoyu içinde barındıran ve onu koruyan yapıdır. Döllenmeden sonra,
döllenen yumurta embriyoyu oluşturduğu gibi, yumurtalıkta etli ve sulu
bir hal alarak meyveyi oluşturur. Meyve tek bir yumurtalıktan oluşursa,
basit meyve (erik, kiraz,şeftali,vişne,fındık,ceviz,kestane) birden
fazla yumurtalıktan oluşursa bileşik meyve (ahududu,böğürtlen,çilek)
sadece yumurtalıktan oluşursa gerçek meyve (üzüm,şeftali,kiraz
erik),yumurtalık dışındaki diğer organlarda (çanak yaprak,taç yapraklar
vs.) oluşumuna katılırsa yalancı meyve (elma,armut,ayva) adını
alır.Bitkilerin meyve ve tohumları olgunlaştıktan sonra su,rüzgar,hayvan
ve insanlar aracılığıyla çevreye yayılır. Meyveler hayvanlar yada
insanlar tarafından yendikten sonra tohumlar toprağa atılır. Toprakta
uygun nem ve ısı olduğunda tohum içine su alarak kabuğunu çatlatır,
böylece çimlenme olayı başlar. Çimlenmeyle yeni bir bitki oluşur. Açık
tohumlular denen bitki grubunda, tohum taslakları meyve yapraklarıyla
örtülü değildir. Örn;çam,ladin,sedir,köknar. Bu bitkiler her zaman yeşil
kalan su bitkilerdir. Kapalı tohumlular denen grupta ise tohum
taslakları meyve yapraklarıyla örtülü durumdadır. Örn;gül,gelincik,elma
vs. Bu grupta otsu ve su türler bulunur, genelde bitkiler bu
gruptandır.Bazı bitkilerse suda yaşarlar. Böyle bitkilerin suda
tutunmasını sağlayan hava ve destek kökleri vardır. Su içinde olan
gövdeden çıkan yaprak ve çiçekler su yüzeyinde görülürler. Bunların
yapraklarındaki gözenekler üst yüzeydedir. Böyle bitkilere su bitkileri
denir. Örn;nilüfer,su mercimeği,saz,su kamışı.
ÇİÇEKSİZ BİTKİLER
(Sporlu bitkiler):Çiçek ve tohum yapısı olmayan bitkilerdir. Üremeleri
spor keselerinde oluşan spor denen yapılarladır. Çiçeksiz bitkilerin
kök,gövde,yaprak gibi organları da iyi gelişmemiştir. İletim demetinin
bulunup bulunmamasına göre, damarlı ve damarsız bitkiler olmak üzere 2
gruptur. Su yosunları, karayosunları, ciğerotları damarsız çiçeksiz
bitkiler grubundandır ve iletim demetleri bulunmaz. Eğreltiotları,
kibrit otları ve atkuyrukları damarlı sporlu bitkilerdir ve iletim
demetleri bulunur. Su yosunları (Algler): Deniz, göl, bataklık, nemli
toprak ve ağaç gövdelerinde yaşarlar. Hücrelerinde klorofil vardır ve
fotosentez yaparlar. Klorofilden başka renk maddesi de taşırlar ve bu
pigmentlerine göre mavi-yeşil, yeşil, kahverengi, sarı, kırmızı suyosunu
gibi gruplara ayrılırlar.Karayosunu: Nemli yerler, ağaç kabukları,
kayalar ve toprak üzerinde görülen, küçük yeşil renkli bir
bitkiciklerdir. Boyları 1-2cm. kadardır.Eğreltiotları: Ormanların nemli
topraklarında yaşarlar. İletim demetleri olduğundan çiçekli bitkilerin
en gelişmiş grubudur. Geniş yapraklarının alt yüzeyinde küçük kahverengi
spor keseleri bulunur.
BİTKİLER VE ÇEVRE Bitkiler tüm dünya üzerinde
karalardan denizlere geniş bir alana yayılmışlardır. Karalarda
bitkiler, diğer ortamlara göre daha fazladır ve daha gelişmiştir. İklim
bitkiler üzerinde önemli etkiye sahiptir. Bu yüzden kara bitkileri
iklime bağlı olarak, çöl bitkileri, orman bitkileri, çayır bitkileri,
step bitkileri gibi isimler alır. Her grup bulunduğu iklime ve ortama
uyum sağlamış durumdadır. Bitkilerin yaprakları ne kadar büyükse
kaybedecekleri su o kadar fazla olacaktır. Bu yüzden ılık ve nemli
alanlarda yaşayan bitkilerin yaprakları büyük, soğuk ve kurak bölgelerde
yaşayan bitkilerin yaprakları küçüktür. Bu yüzden bazı ağaçlar kışın
yapraklarını döker.Çöl bitkileri suyun bulunmadığı kurak ortamlarda
yaşadıklarından, su kaybını en aza indirmelidir. Bunun için, gövde su
depo etmiş, yapraklar dikensi şekle dönüşmüş ve küçülmüştür. Kökleri
daha fazla suya ulaşabilmek için derine iner. Çayır ve step bitkileri,
genelde otsu ve çalımsıdır.Yağmur ormanları ise uzun ve sık ağaçlardan
oluşur. Tropik yağmur ormanları, oksijen, karbon ve su çevrimlerinde
önemli görev üstlendiklerinden, dünya ikliminin dengede tutulmasında
büyük önem taşırlar.Yeryüzündeki farklı ikim kuşakları:[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
1)Sıcak
kuşak(tropikal iklim): Ekvatorun iki tarafındaki dönenceler arasında
kalan bölgedir. Sıcaklık yüksektir.ekvator çevresi çok yağışlı, bitki
örtüsü zengin ve ormanlıktır(tropik yağmur ormanları). Dönencelere
yaklaştıkça çayırlar ve seyrek ağaçlar görülür. Dönenceler çevresinde
bozkırlar ve çöl bitkileri görülür.
2)Orta kuşak(ılıman iklim):
Dönenceler ile kutup daireleri arasında kalan bölgedir. Bu kuşakta 4
mevsim yaşanır. Yağışı bol olan yerlerde ormanlar, diğer yerlerde
bozkırlar görülür.
3)Kutup kuşağı(soğuk iklim): kutup daireleri ile
kutup noktaları arasındaki bölgedir. Çoğu kar ve buzlarla kaplıdır.
Bodur çalılar,yosunlar,az sayıda otsular yetişir.Bitkiler ormanlık
alanlara daha çok yağmurun yağmasını sağlar. Ayrıca kökleriyle toprağı
tutar ve toprağın oluşmasını da sağlar. Yağan yağmurun bitki kökleri
tarafından tutulması sonucu yer altı suları oluşur. Bitkilerin en önemli
özelliği güneş enerjisini kullanarak besin ve oksijen üretmeleridir
(Fotosentez). Hayvanların yaşamaları için gerekli enerji, bitkilerin
ürettikleri besin ve oksijenden sağlanır. Canlılarda birinin diğerini
yemesi sonucu besin zinciri oluşur. Bitkilerde besin olarak depolanan
enerji, bir besin zinciri biçiminde tüm canlılara dağılır. Bitkilere
besinlerini ürettiklerinden üreticiler denir. Sadece bitkilerle beslenen
hayvanlara birincil tüketiciler, bunlarla beslenenlere ikincil
tüketiciler denir. İkincil tüketicilerle beslenen diğer bir gruba ise
üçüncül tüketiciler adı verilir. Zincirin her basamağında oluşan
bitkisel ve hayvansal kalıntıları topraktaki humus ve minerallere
dönüştüren bazı bakteriler ve mantarlardan oluşan ayrıştıcılar
bulunur.Ot - çekirge - kurbağa - yılan(Üretici) (birincil tüketici)
(ikincil tüketici) (üçüncül tüketici)Çevre kirliliği:Çevre kirliliğini
oluşturan etmenler:1)Bitki örtüsünün tahribi: İnsanlar yerleşme,tarla
açma, tesis kurma, yol yapma ve orman yangını gibi nedenlerle bitki
örtüsünü tahrip ederler. Çıplak kalan arazilerde toprağın verimli üst
katmanı su, rüzgar, çığ, buzul, yağmur, sel ve yerçekimi gibi etmenlerin
etkisiyle aşınıp taşınır,buna erozyon denir. Erozyonun önlenmesi için
bitki örtüsünün korunması, eğimli arazilerin teraslama ile eğime dik
olarak sürülüp ekilmesi gerekir. 2)Toprak kirliliği: Toprağa karışan
zararlı maddeler toprağın özelliğini bozar. Toprağı verimsiz hale getir.
Kirlenen toprakta verim düşer, üretim azalır ve arazi çoraklaşır.
Toprağın kirlenmesi özellikle tarım alanlarında kullanılan yanlış
ilaçlama, yanlış gübreleme ve aşırı sulama ile gerçekleşir. Aşırı
sulama, topraktaki minerallerin çözünerek taşınmasına neden olur. Buda
bitkilerin büyüme ve gelişmesini engeller. Kirlenen toprakta zehirli
maddeler bitkisel ürünlerde birikir ve böylece besin zinciri yoluyla
kirlilik insana kadar ulaşabilir.3)Su kirliliği: Su, doğada bir döngü
içindedir.canlılar suyu kullandıktan sonra çeşitli şekillerde döngüye
geri verir. Deterjan, tarım ilaçları, makine yağları, sıcak su,petrol
ürünleri gibi maddelerin su ortamına taşınması ile su kirliliği oluşur.
Bu durum sudaki canlıları olumsuz etkileyerek,ölümlerine neden olur.
4)Hava kirliliği: Sanayi kuruluşları, termik santraller yada evlerin
bacalarından ve taşıtların egzozlarından çıkan gazlar, hava kirliliğine
neden olur. Özellikle kükürt içeren düşük kalorili kömürlerin
yakılmasıyla oluşan kükürt dioksit (SO) gazı, havada su buharıyla
birleşerek yeryüzüne asit yağmuru olarak iner. Asit yağmurları
bitkilerin solunum ve fotosentez işlevini azaltarak, ölümüne sebep olur.
Ayrıca atmosferde biriken karbondioksit (CO) gazı, yeryüzüne yansıyan
güneş ışınlarını tutar ve atmosfere gitmesini engeller. Bu olay sonucu
yeryüzünün ısınmasına sera etkisi denir. Sera etkisi anormal hava
koşullarına ve iklimde değişmelere neden olur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
BİTKİLERİN GENEL YAPISI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» AY VE AY'IN YAPISI, Gel Git Olayı
» Genel İhbar Bölümü
» Genel Forum Kuralları
» HÜCRE ve HÜCRENİN YAPISI
» Güneş Sistemi ve Güneşin Yapısı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Online-Bilgi Yardımı :: Eğitim-Öğretim :: Biyoloji-
Buraya geçin: