II. RUH SAĞLIĞI
Eski çağlarda ruh hastaları toplumun dışına
itilmekteydi. Hatta özellikle batı toplumlarında ruh hastaları, içlerine
kötü ruhlar girdiği gerekçesiyle cezalandırılmışlardır, içinde
bulunduğumuz yüzyılın başında ruh sağlığı sorunlarının oluşumu,
belirtileri daha iyi yorumlanmaya başlamıştır. Ruh hastalarının tedavi
edilmesi için çeşitli ilâçlar bulunmuştur. Ruh hastalarında bu ilâçların
kullanılmasıyla başarılı sonuçlar alınmaya başlanmıştır.
Başlangıçta
uzun süreli olarak akıl hastanelerine kapatılan hastalar daha sonra
kısa sürelerde tedavi edilerek topluma kazandırılmaya yönelik
uygulamalar yapılmıştır. Yakın zamana kadar “deli” olarak kabul edilen
ruh hastaları için artık “deli” ifadesi kullanılmamaktadır. Günümüzde
ruh hastaları modern yöntemlerle tedavi edilmekte ve başarılı sonuçlar
alınmaktadır.
Ruhsal yönden sağlığını kaybeden kişilerin iş verimi ve
çevreleriyle olan ilişkileri düzensizdir. Ruh sağlığını kaybeden kişi
güvensiz, kaygılı ve karamsar bir duruma girer.
Sağlığın tanımını
yaparken sağlığın bedensel, ruhsal ve sosyal bakımlardan tam bir iyilik
hâli içerisinde olması gerektiğini belirtmiştik. Sağlık kavramı
içerisinde en kolay tanımlanan ve anlaşılabileni, bedensel sağlık
kavramıdır. Oysa, sosyal ve ruhsal sağlığın tanımlanmasıyla ilgili
çeşitli zorluklar vardır. Ruh sağlığını, kişinin kendisiyle ve
çevresiyle uyum içinde olması, aynı zamanda çevresiyle barışık olması
şeklinde tanımlayabiliriz:
Kişilerin çevresiyle uyumlu olması için
ruhsal açıdan sağlıklı olması gerekir. Kişiler ruhsal açıdan sağlıklı
olması için bazı özellikleri taşımalıdır. Bunlardan önemli olanlardan
bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
• Kişi çevresiyle uyumlu
ilişkiler içinde olmalıdır:
• Kişi kendisine güvenmelidir.
•
Kişide korku, kuşku, üzüntü, endişe gibi saplantılar olmamalıdır.
•
Bulunduğu arkadaş çevresinde uyumlu, tutarlı ve güven verici olmalıdır.
Çevresindeki kişilerle sevgi, saygı ve hoşgörüye dayalı ilişkiler
kurmalıdır.
• Kişinin hayatında karşılaştığı çeşitli sorunlar
olabilir. Bu sorunlar karşısında bocalamamalıdır. Sorunlarını çözmek
için çeşitli yollar aramalı ve gerçekçi çözüm yolları bulmalıdır.
Kesinlikle ümitsizliğe düşmemelidir.
• Kişinin kendi mesleği dışında
eğlendirici, dinlendirici çeşitli hobileri olmalıdır.
Ruh sağlığı ile
ilgili kavramlardan önemli olan bazıları ruh bilim (psikoloji) ve ruh
hekimliği (psikiyatri) dir. Ruh bilim (psikoloji), ruh sağlığının genel
ilkelerini ve özelliklerini deneysel çalışmalar yoluyla inceler. Ruh
bilimin inceleme alanında sağlıklı insan ele alınır. Ruh hekimliği
(psikiyatri) ise tıpta bir uzmanlık alanıdır. Bu hekimlik dalı ruh
sağlığını bedensel ve sosyal yönleriyle ele alır. Kişinin ruhsal
hastalıklardan korunmasını, ruhsal sorunların teşhis ve tedavisini konu
edinir. Psikiyatrinin görevi ise ruhsal yönden tedavi edilen hastaların
tekrar topluma kazandırılmasını sağlar.
1. Ruh Sağlığını Etkileyen
Faktörler
Ruh sağlığı etkileyen faktörler kişisel faktörler ve
çevresel faktörler olmak üzere iki gruba ayrılır. Bunları aşağıdaki gibi
açıklayabiliriz.
a) Ruh sağlığını etkileyen kişisel faktörler
Ruh
sağlığını etkileyen kişisel faktörler arasında önemli olanları;
•
Yaş ve cinsiyet,
• Kişinin alışkanlıkları,
• Meslek ve medenî
durum,
• Beden sağlığıdır.
Yaş ve cinsiyet: Yapılan araştırmalar
sonucunda bazı ruhsal sorunların belli yaş gruplarında yoğunlaştığı
görülmüştür. Çoğunlukla 30-40 ve 45-50 yaşları ile yaşlılık dönemlerinde
ruh sağlığı bozukluklarına daha sık rastlanılmıştır. Örneğin, erken
bunama gibi rahatsızlıklar 30-40 yaşlarında görülür. Kadınların menapoz
dönemine girdikleri 45-50 yaşlarında çeşitli ruhsal problemler oluşur.
Yaşlılarda ise yaşlılıktan dolayı bunama görülebilir.
Ruhsal
durumların ortaya çıkması cinsiyetle de ilgilidir. Ruhsal problemlerin
ortaya çıkması kadın ve erkekte aynı sıklıkta olmaz. Ruhsal problemler
kadınlara göre erkeklerde daha fazla görülür. Nedeni ise ruh sağlığına
etki eden faktörlerin erkeklerde daha kalıcı etki bırakmasıdır.
Kişinin
alışkanlıkları: Kişinin alışkanlıkları olumlu ve olumsuz yönlerde olmak
üzere iki çeşittir. Olumlu alışkanlıklara örnek olarak spor yapma,
düzenli uyuma, dengeli beslenme, hobiler ve düzenli çalışmayı
verebiliriz. Bu alışkanlıklar kişinin ruh sağlığını olumlu olarak
etkiler. Olumsuz alışkanlık dediğimiz kötü alışkanlıklar arasında sigara
içmek, alkol ve uyuşturucu kullanmak ile kumar oynamayı örnek olarak
verebiliriz. Saydığımız bu kötü alışkanlıklar hem ruh sağlığın hem de
beden sağlığını olumsuz olarak etkiler. Yapılan araştırmalar, ruh
sağlığı bozulan ve kötü alışkanlıkları olan kişilerde suç işleme
eğiliminin daha fazla olduğunu göstermiştir.
Meslek ve medenî durum:
Kişinin mesleği, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılaması bakımından
oldukça önemlidir. Dolayısıyla kişinin mesleğini iyi seçmesi ve severek
yapması gerekir. Severek ve isteyerek mesleğini yapması ruh sağlığını
olumlu etkiler. Sevilmeyen ve istenilmeyen işlerde çalışmak başarıyı
engeller. Bu durum ise kişinin ruh sağlığını etkileyerek strese neden
olabilir.
Kişilerin ruh sağlığını medenî durumu da etkiler. Sevgi,
saygı ve hoşgörü ilkesine dayalı olan evliliklerde kişilerin ruhsal
durumları daha dengelidir. Sürekli tartışmaların olduğu, sevgi, saygı ve
hoşgörünün olmadığı evliliklerde bu durum önemli ruhsal sorunların
temel kaynağı olabilir. Sevgi, saygı ve hoşgörünün olmadığı aile
ortamından en fazla etkilenen çocuklardır. Çocuklar bu durumdan olumsuz
yönde etkilendiğinden ilerki yaşlarda davranışlarına bu durumu yansıtır.
Beden
sağlığı: Kişinin ruh sağlığını, bedensel ve sosyal sağlıktan ayrı
olarak düşünmek yanlıştır. Bu sağlık öğelerinin birinde meydana gelen
bir olumsuzluk diğerini de olumsuz etkiler. Örneğin, beden sağlığı
bozularak hastalanan bir kişi bu durumundan etkilenir. Dolaysıyla bu
durum kişinin ruh sağlığına etki ederek bozulmasına neden olur.
özellikle uzun süreli yatak hastaları ve tedavisi mümkün olmayan
hastalıklar kişinin ruh sağlığının bozulmasına yol açar. Aynı şekilde
kişinin ruh sağlığının bozulduğu durumlarda da beden sağlığı etkilenerek
bozulabilir.
b) Ruh sağlığını etkileyen çevresel faktörler
Ruh
sağlığını etkileyen çevresel faktörleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Bunlar;
• Ailesel faktörler,
• Sosyal, kültürel ve ekonomik
faktörler,
• Özel zorlayıcı durumlardır.
• Ailesel faktörler:
Kişinin temel özelliklerinin ilk belirlendiği yer ailesidir. Aile
içindeki sevgi, saygı ve hoşgörüye dayalı ilişkiler ruhsal gelişimi
önemli ölçüde etkiler. Aile içindeki sağlam ve tutarlı ilişkiler kişinin
karşılaştığı birçok problemi kolayca aşmasını sağlar.
• Sosyal,
kültürel ve ekonomik fakförler : Kişiliğin gelişmesinde ailenin önemini
yukarıda açıklamıştık. Nasıl ki bireyin kişiliği ailede oluşuyorsa
ailelerin kişiliğinin oluşması, bulunduğu ortamın sosyal kültürel ve
ekonomik faktörlerinden etkilenmesiyle olur. Kişilik oluşurken sosyal
çevredeki gelenek ve göreneklerden etkilenerek şekillenir. Sosyal
çevrenin kurallarına uyulduğunda ruh sağlığı bu durumdan olumlu
etkilenir. Sosyal çevrenin kurallarına uyulmadığı zaman kişide
antisosyal davranışlar gözlenir. Sosyal çevresiyle uyumlu olan kişi,
toplumun da kuralları olduğu bilincine vardığından yeni değer yargılan
gelişir. Böylece toplum içindeki zorluklara daha kolay göğüs gerer.
Kişilerin
ruhsal yapısına etkili olan etmenlerden bir diğeri ise kültürel ve
ekonomik faktörlerdir. Kişinin kültürel ve ekonomik durumlarının iyi
olması ruh sağlığını olumlu etkiler. Ancak kültürel ve ekonomik
etmenlerin iyi olması ruh sağlığının da kesin iyi olacağı anlamını
taşımamalıdır. Kültürel ve ekonomik durumu iyi olan toplumların değişik
kesimlerinde ruhsal bozukluklar ortaya çıkabilir.
Ekonomik durumları
nedeniyle farklı kültürlere sahip ortamlarda çalışan kişilerde,
bulundukları ortamın kültür ve ekonomisine uyum sağlayamadığında çeşitli
ruhsal sorunlar ortaya çıkar. Örneğin, çalışmak için Almanya’ya giden
ilk dönemdeki işçilerimizde bu durum gözlenmiştir. Bu işçilerimizden
bulundukları ortamın şartlarına uyum sağlayamayanlardan bazılarında
ruhsal problemler gözlenmiştir. Uyum sağlayamayanların bir kısmı ise
geri dönmüşlerdir.
Özel zorlayıcı durumlar: Savaş, göçler, doğal
afetler ve kazalar gibi bazı durumlar kişileri normalin dışında
etkileyerek strese neden olabilir. Özellikle de daha önceden ruhsal
problemleri olan kişiler bu durumlardan daha fazla etkilenir.
Buraya
kadar yapılan açıklamalardan anlaşıldığı gibi ruh sağlığı kişisel ve
çevresel faktörlerden çabucak etkilenir. Ruh sağlığının olumlu olarak
etkilendiği davranışları özet olarak aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
•
Kişi, kendini tanımalıdır. Buna bağlı olarak olumlu ve olumsuz
yönlerinin olacağını kabul etmeli ve olumlu davranışlarını geliştirirken
olumsuz olanları azaltmaya çalışmalıdır.
• Kişi, kendi
özelliklerini, yaşadığı ortamın gerçeklerini de göz ardı etmeden
korumalıdır.
• Kişi, evinde, okulunda ve is yerinde çalışarak
yaşadığı toplumun ve kendisinin gelişmesine katkıda bulunmalıdır.
•
Kişi, çevresindeki farklı görüşlere sahip kişilere karşı anlayış ve
hoşgörü ile yaklaşıp iş birliği yapabilme yeteneğine sahip olmalıdır.
•
Kişi, hayatında zor durumlar ve başarısızlıklarla karşılaşabilir. Bu
durumlara karşı mücadele etme gücünü kendinde bulmalıdır.
• Kişi,
yeni durumlara gerçekçi değerlendirmeler yaparak uyum sağlayabilmelidir.
2.
Ruh Sağlığının Korunması
Ruh sağlığının korunması, ancak beden
sağlığının da korunmasıyla sağlanabilir. Çünkü ruh ve beden sağlığından
herhangi birisi bozulduğunda diğeri de bu durumdan etkilenerek bozulur.
Ruh sağlığını korumak için öncelikle beden sağlığının korunması gerekir.
Ruh sağlığını korumak için yapılması gerekenlerden bazıları ise
aşağıdaki gibidir:
• Kişiler kendisinin ve çevresindekilerin ruh
sağlığını düşünerek okulda, ailede ve toplum içinde tutarlı
davranmalıdır.
• Kişinin günlük hayatındaki belli nedenlere bağlı
kaygıların ve üzüntülerin, her zaman ruhî bozukluk belirtisi olmayacağı
bilinmelidir.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]•
İnsan hayatının herhangi bir döneminde üstesinden gelemeyeceği ruhsal
problemleri olabilir. Ancak bu problemlerin yardımla, zaman içerisinde
atlatılabileceği kabullenilmelidir. Okul hayatı boyunca karşılaştığı
problemlerde sınıf öğretmeninden, rehber öğretmenden, okul
yöneticilerinden veya sağlık personelinden yardım istemelidir. Bu
kişiler dışındakilerden yardım istemek kişiyi daha büyük ruhsal
sorunlara itebilir.
• Kişi kendisinin de toplumda bir yeri olduğunu
bilmelidir. Toplumda bir yeri olduğunu bilen kişi güçlükler karşısında
yılmadan, karamsarlığa kapılmadan ve sorumluluklarına uygun
davranışlarda bulunmalıdır. Bu davranışlar ruh sağlığını olumlu etkiler.
•
Kişi yeteneklerini bilmeli, verimli uğraşlar edinmeli, başarılarından
mutlu olmalıdır. Böylece hem yararlı işler yapılır hem de ruh sağlığı
korunmuş olur. Kişinin verimli uğraşları olması boş zamanı
doldurduğundan sıkıntı ve stresi önler.
• Kişinin geleceğe yönelik
hedef ve tasarıları olmalıdır. Hedefine ulaşmak için çaba göstermelidir.
Böylece kendisini boşlukta hissetmez. Yaşamak için bir amacı olur.
Hayatta hiçbir amacı olmayan kişilerin çeşitli ruhsal problemleri olur.
•
Kişi başarısızlıktan yılmamalı, yeni durumlara uyum sağlamalıdır.
Bulunduğu yeni durumlara uyum sağlayamayan ve başarısızlık karşısında
pes eden kişilerin ruhsal durumları olumsuz etkilenir. Ruh sağlığının
korunmasında uygulanan sağlık hizmetleri üç [1, 2 ve 3] basamaklıdır.
•
Kişinin ruhen dinlenmesi, sağlıklı ve uzun yaşayabilmesi açısından
oldukça önemlidir. Çeşitli hobileri olan, yeterince tatil yapan kişiler
bedenen olduğu kadar ruhen de dinlenmiş olurlar. Bu durum ise onların
sağlıklı olmalarına katkıda bulunur.
Birincil koruyucu ruh sağlığı
hizmetleri: Ruh sağlığını korumada birinci basamak uygulamaları,
rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olan etmenleri ortadan kaldırmaya
yöneliktir. Bu basamaktaki hizmetlerde ruhsal rahatsızlığın fazla
görüldüğü kişilere yönelik tedbirler alınır. Birincil koruma halk eğitim
merkezleri, okul aile birlikleri, mediko-sosyal merkezler ve rehberlik
danışma merkezlerince yapılır.
ikincil koruyucu ruh sağlığı
hizmetleri: Bu basamakta ruhsal rahatsızlığı olanların ayakta tedavisi
yapılır. Tedavi ilâçla veya psikoterapi ile yapılır. Psikoterapide hekim
ile hasta karşılıklı olarak görüşerek problemlerin çözümüne gidilir.
İkincil
korumada okullardaki rehberlik hizmetleri ruhsal problemi olan
öğrencilerin problemlerinin büyümeden önlenmesi bakımından oldukça
yararlıdır.
Üçüncül koruyucu ruh sağlığı hizmetleri: Bu basamakta ruh
sağlığı bozulan kişilerin tekrar topluma kazandırılmasına yönelik
hizmet verilir. Ruhsal rahatsızlık sonucunda çeşitli yeteneklerini
kaybeden kişiler, tekrar topluma kazandırılmaya çalışılır. Bu
basamaktaki hizmetler rehabilitasyon merkezlerinde psikiyatri ve ruh
sağlığı kliniklerinde verilir.